evet, avniekerde de
selçukunsa iğranda indiği bir şakadan bitap
gibi kurduğundan mıdır a'detini bilinmez
vaşak besler bir takım küfürlerde ya
abilerle fotoğrafa sığdığı
o,osmandan da bahsetmek gerekenler odur.
hani şu, meşhuuuuuuuur
çoluk çocuk / kadın erkek
konukomşu demeden... meseli.
bu, nerede, nasıl sıçradı ahmetin ahmetliğine de
bir doğum lekesi gibi kaldıysa suskusundaki
burkamaz bile baba yadigârından
misafirperver ve lükse düşkün değildir,
kekemal de öğlene kadar hiç konuşmaz mesela
elinde bir çakı birkaç dua ile
dağlara kulak kabarttığı doğru mudur
sorarlar
bir çakmak ve birkaç mektup ile, öyle mi.
monokoluların hiç, ama hiç yenilmediklerini bilmesek
hilal şeklinde geriçekilmenin
yerçekimine kazandırdıklarını sayardık bir bir ellife de, hani
çinsel içerikli bir serüvenden
sağ çıkabileceklerin
iyi vatandaş
iyi birey
iyi futbolcudur mesela yakupöyledir
altınsarısı saçları
akşama doğru bıyıklarının rengini alır ki
nerede monokolu bi birader görsen
kati bir dille arşa bakması
çeşitli U'lardan geldi onlar öpüldüler
kimi gövdesine gövde dedi
avradına avrat...
nasılsına ve keşiş orgazmına
saol! diye karşılık verdiklerinde
uzay boşluğu şöyle bir gider gelir ki
tüm spor dalları ve mimariye elbet
yeni bir soluk getirdiler
getirdiler ben gördünüz mü hiç demedim
evrenin ahenk kaybı garbımıza gidedursun
sen nasıl sus yapacak bize evren midir deyip
gizlice sokulup başımızı okşayıp'da iken
şaşırdık şaşırmasına buldozerleri saydık
pamuk istedi nobre illa fasulye ıslatacak
kaşgöz ettik şef garsona 3 başçavuş çömeltip
eller g3 şıngırtısı gözler çift okey kırmızı
sen bize monokoca bi aşıkol istemiştik belki hepsibu
Özgür Balaban
*Bu şiir, Gard'ın 9. sayısında yer almıştır.