ağzım çekildi mavi elmalardan
türk dili ve edebiyatı bir kadını sevmişti
o da gitti
kendi yokluğunun pezevengi oldu
edilmemiş bütün küfürlerin bir aklı olsaydı
belki de benim aklım
durup bu kadar çok acımazdı
sabaha kadar yazdım
kimbilir benim ona yazdığım bu gece
yazamadıklarım nerelere gidip orospuluk yaptı
yakılmış iskenderiye kadar kül
yağmalanmış roma kadar annesiz
ve satılmış istanbul kadar çaresiz
ulan diyordum kendi kendime
sırtından bıçaklanmış şu gece
kaza süsü verilemeyen bir cinayet çıkıp gelse de
beni artık bir mezarlığa götürse
yani o hevesle bekledim
belki aynı yılın içinde hiç yılmadan
bir yirmi yıl daha bekledim
kararlı hayvanların
kararsız kurbanlarını beklediği gibi bekledim
ama hikayenin sonunda gele gele
onun omuzlarından kadıköy'e giden
sarı, külüstür bir minibüs geldi
sonra gittik, Çingene Cafer'den ucuz esrar aldık
sonra gittik, Lautréamont'tan ucuz mezar aldık
sonra gittik, ölümle ilgili ucuz ve ölümlü olan ne varsa
onu satın aldık
ama sen yine de merak et
hala itin köpeğin götünde demokrasi
anarşistlerle, sosyalistleri soracak olursan
hepsi aynı bok!
hele muhafazakarları hiç sorma
bazen mekke, bazen medine,
sonrası üç karılı istanbul menkul kıymetler borsası!
ve asıl hikayeye geri dönecek olursak
gerçekten ağzım çekildi mavi elmalardan
yıllar sonra bir kadın Tanrı'yı yarattı
ben onu çok özledim
bu şiir mi
o yoksa
içki varsa
hala bitmedi!
Jan Ender CAN
*Şairin bu şiir, Gard'ın 2. sayısında yayımlanmış, ancak teknik bir hatadan dolayı eksik basılmıştır. Şiirin doğru ve tam hali budur. Okurlarınızdan ve şairden özür dileriz.